SAHİH-İ MÜSLİM

Bablar Konular Numaralar  

MESACİD BAHSİ

<< 539 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

35 - (539) حدثنا يحيى بن يحيى. أخبرنا هشيم عن إسماعيل بن أبي خالد، عن الحارث بن شبيل، عن أبي عمرو الشيباني، عن زيد بن أرقم؛ قال:

 كنا نتكلم في الصلاة. يكلم الرجل صاحبه وهو إلى جنبه في الصلاة. حتى نزلت: {وقوموا لله قانتين} [2/البقرة/ الآية-238] فأمرنا بالسكوت، ونهينا عن الكلام.

 

[ش (قانتين قال الراغب: القنوت لزوم الطاعة مع الخضوع. وقال الزمخشري في الكشاف: أي ذاكرين لله في قيامكم. والقنوت أن تذكر الله قائما. وقال ابن فارس في المقاييس: وسمي السكوت، في الصلاة والإقبال عليها، قنوتا].

 

{35}

Bize Yahya b. Yahya rivayet etti. (Dediki): Bize Huşeym, İsmail b. Ebi Hâlid'den, o da Haris b. Süheyl'den, o da Ebu Amr-ı Şeybânî'den, o da Zeyd b. Erkam'dan naklen haber verdi. Zeyd şöyle demiş:

 

(Vaktiyle) namazda konuşurduk, insan yanı başında namazda duran arkadaşı ile laf ederdi. Nihayet:

 

«Allah'a huşu' ve tâ'atla divan durun.» âyeti kerimesi indi. Biz de sükûta me'mûr olduk ve konuşmakdan nehy edildik.

 

 

(539) حدثنا أبو بكر بن أبي شيبة. حدثنا عبدالله بن نمير ووكيع. ح قال وحدثنا إسحاق بن إبراهيم. أخبرنا عيسى بن يونس. كلهم عن إسماعيل بن أبي خالد، بهذا الإسناد، نحوه.

 

{….}

Bize Ebu Bekir b. Şeybe rivayet etti. (Dediki): Bize Abdullah b. Nûmeyr ile Vekî' rivayet ettiler. H.

Dediki: Bize İshâk b. İbrahim de rivayet etti. (Dediki) : Bize îsâ b. Yûnus haber verdi. Bunların hepsi İsmail b. Ebî Hâlid'den bu isnâdla bu hadîsin  benzerini rivayet etmişlerdir.

 

 

İzah:

Bu hadîsi Buhâri «Namaz» bahsinin sonlarında ve «Kitâbü't-Tefsîr» de; Ebu Dâvûd, Tirmizî ve Nesâi dahî aynı bahislerde muhtelif râvîlerden tahrîc etmişlerdir.

 

Hadîs-i şerif islâm'ın ilk devirlerine âitdir. O zaman mübrem bir ihtiyâcdan dolayı namazda konuşmak caizdi. Sonra:

 

«Bütün namazlarda bu husus orta namaz'a devam edin  Allah'a huşu ve tâatla divan durun.» [ Bakara 238 ] âyet-i kerîmesiyle nesh olundu.

 

Râvî bu âyetdeki «Kunût»u sükût ma'nâsına almışdır. Binâenaleyh kelimeyi onun söylediği ma'nâya hamletmek evlâ olur. Çünkü vahy'i müşahede eden ashab-ı kiram âyetlerin sebeb-i nüzulünü herkesden daha iyi bilirler. Yoksa kunût: Tâat, Huşu, Namaz, Duâ, İbâdet, ayakda durmak ve ayakda durmayı uzun tutmak gibi bir çok ma'nâlara gelir.